Yakışıklı, efendi ve her şeyden önemlisi alçak gönüllü ve yetenekli. İlk günden bugüne kadar ağır ama emin adımlarla sürdürdüğü müzik kariyerinde yakaladığı başarının haklı gururunu yaşıyor. Şarkıcı kimliğine besteci unvanını ekledikten sonra ünlü isimlere verdiği şarkılarla adından sıkça söz ettiren ünlü sanatçı Gökhan Tepe ile birlikteyiz.
Röportajımıza Gökhan Tepe’yi kısaca tanıyarak başlamak istiyoruz. Bize kendinden kısaca bahseder misin?
Müzikle yaşayan, yeni besteler yaparak ruhunu genç tutmaya çalışan, yardımsever ve dürüst bir insan olmaya gayret eden; ayrıca ailesine, dostlarına, sevenlerine değer veren ve bu konuda oldukça hassas olan bir faniyim.
Gökhan Tepe nasıl biridir?
Duygusal bir insanım, melankolik zamanlarım vardır ama karamsar olmamak için elimden geleni yaparım. Hayata mutlu gözlerle bakarım. Fakat malum hayat şartları yorulduğumuz, üzüldüğümüz ve kalbimizin kırıldığı da oluyor.
Nerelisin?
Babam Adanalı, annem Rizeli. Ben doğma büyüme İstanbulluyum. Hem kuzeyin hem de güneyin özelliklerini taşırım.
İlk albümün çıktığında kaç yaşındaydın?
18 yaşındaydım. 15 yaşında şarkı yapmaya başladım. Resmi olarak yaptığım ilk şarkı ‘Git Git’ diye hareketli bir parçaydı.
Geriye dönüp baktığında keşke dediğin oluyor mu?
Hep tek başıma hareket ettim. “Her şeyi tek başıma yaparım” dedim. Bu yüzden piyasanın zorluklarını bilmeden yanlış anlaşmalara imza attım. Tecrübesizliğimin kurbanı oldum. Bu piyasada kime güveneceğimi kime güvenmeyeceğimi nerede, ne zaman ve ne yapmam gerektiğini çok iyi öğrendim. Geçmiş geçmişte kalıyor, keşke desen ne olur demesen ne olur? Bu röportajı okuyan tüm gençlere özellikle tavsiyemdir. Mutlaka bir büyüğünüzün tavsiyesine kulak verin. Yapacağınız işte çok ama çok iyi olabilirsiniz, fakat tecrübe, bilgi ve birikim çok önemli.
Bugünleri hiç hayal etmiş miydin?
Mesleğimle ilgili kurduğum bütün hayalleri gerçekleştirdim çok şükür. Yeni hayaller ve hedeflerime doğru emin adımlarla yürümeye devam ediyorum. Yürüyorum diyorum çünkü ben bu günlere kolay gelmedim. Bırakın yürümeyi tırnaklarımla kazıyarak geldim. Kolay ve sözde koşarak gelenlerin durumu malum ortada… Bulunduğum yerin değerini bilerek daima en güzelini ve en iyisini yapabilmek için çalışmaya ve hayal kurmaya devam ediyorum.
Yorumculuğunun yanı sıra dillerden düşmeyen bestelere imza attın ve atmaya da devam ediyorsun. Tepe nelerden ilham alıyor?
Sahte olmayan gerçekten ve samimi duygularla yapılmış her şeyden ilham alıyorum. Bir resim, bir müzik eseri, bir film ve hatta bir karikatür bile olabilir.
Magazin dünyası ile hemen hemen hiç işi olmayan ender gerçek sanatçılardan birisin. Neden kendini bu kadar magazin dünyasından soyutladın?
Ayakta kalmanın var olmanın oldukça zor olduğu, ayak oyunlarının profesyonelce sahaya yansıtıldığı bizim camiada gerçekten çok zor günlerim oldu. Patika yollar, yağmurlu yollar, dikeni can yakan yollarım ve yıllarım oldu. Derler ya ‘tırnaklarıyla bir yere geldi’ diye. Ben gerçekten tek başıma çalışarak tırmalaya tırmalaya bugünlere geldim. Polemikle, entrikayla hiç işim olmadı ve olmayacak da. Ben hem sesiyle hem de kalemiyle var olan ender isimlerden biriyim. Bu piyasada efendi olmak, sadece sanatınla bir yerlere gelmek, en uzun ve en çetrefilli yoldur. Allah bu sabrı bana verdiği için çok şanslıyım. Bende ‘ailenin sanatçısı’ durumu var. Yıllardır değişmedi, ölene kadar da değişmeyecek inşallah. Babam ve annem beni ve kardeşimi dürüst, çevreye saygılı büyüttüler. Temel sağlam olunca ne para ne mal-mülk ne de şöhret değiştirmiyor insanı.
Peki o günlerde bu böyle olmaz diyerek seni yönlendiren, sözde yol gösteren birileri olmadı mı?
Hem de nasıl! “Falancaya salla, filancaya salla, ünlü bir isimle yemek ye” diyenler vardı. Yapamadım, o basitliği kendime yediremedim. İyi ki de yapmamışım.
Gökhan Tepe özel hayatını birçok meslek taşı gibi göz önünde yaşamıyor. Tepe muhafazakar mı?
Ben beş vakit namaz kılmıyorum. Allah nasip etse de keşke hepimiz kılsak. Fakat kılan arkadaşlarım var. İbadetin reklam şeklinde kullanılmasına son derece karşıyım. İbadeti insanın kendi özelinde yaşaması lazım…
Türkiye’de” star” olmak için iyi şarkı söylemek ya da iyi beste yapmak yeterli mi?
Kesinlikle değil. Maalesef tasnif etmesem de bu işin kuralları var. Paylaşmanız ve yapmanız gereken birçok eylem var. Ben şahsen star olmanın derdine hiç düşmedim. Gözümü oraya hiç dikmedim çünkü özgürlükçü bir adamım. Star olmanın yaşam diyetleri çok daha farklı.
Kalıcı olmak gerçekten çok zor… Çıktığın merdivenlerin uç noktasında kalmak zor olmadı mı?
Gayret kuldan, takdir Allah’tan… Çok şükür şöhret denen ateşten gömleği Allah taşımayı bana nasip etti. Kolay bir şey değil. Ne oldum delisi olmamak, bu parıltılı dünyanın ışıklarına kanmamak gerekiyor. Çok zor çok… Allah bu yalan dünyanın yalan ışıltısına kapılanlara yardım etsin.
Yeter artık dediğin zamanlar oldu mu?
Yalnız bırakıldığım dönemleri unutmuyorum. Kendimi kendim gibi ifade etmek için çalıştığım yılları... Yalnız kalarak olgunlaştım. O dönemde içten içe yandım. Önemli bir adımdır yanmak. Bu ateş küllendi ve küllerimden daha güçlü olarak yeniden doğdum.
Hep mülayim, hep efendi biri midir Gökhan Tepe?
Benim örnek olmak gibi bir derdim var. Bize hep saygılı olmamız öğretildi. Üzersem, hatalıysam özür dilerim. Maça gidip bağırırım, film izlerken ağlayabilirim. Nasıl oturup kalkmam gerektiğini, nasıl davranmam gerektiğini bilirim. Ama özelimde normal biriyimdir.J
Maşallah sanatçılar senden beste almak için yarışıyor.
Sağ olsunlar. Uzun yıllardır arkadaşlarımla beste çalışmaları yapıyoruz. Bu çalışmalarımızın karşılığını çok şükür aldık ve almaya da devam ediyoruz.
Gökhan Tepe denince akla ‘romantik ve slow şarkıların adamı’ geliyor. Bu şarkılar ne kadar seni yansıtıyor?
Beni yansıtmayan şarkım yok. Yaptığım şarkılar, duygusal kimliğimi ortaya çıkarıyor, bu doğru ama eğlenceli bir tarafım da var. Onu, bazı şarkılarımda gösterdim. Hızlı şarkılarda bile duygusal bir taraf oluyor. O da benim yaradılışımla alakalı.
Seni tanıdığım günden beri hiç değişmedin. Bu formunun sırrı ne?
Ara sıra çizgiyi aştığım, kilo aldığım zamanlar oldu ama ben bütün bu zindeliğimi ve duruşumu spora borçluyum. Spor hem dinçleştiriyor hem mutlu hissettiriyor hem de besteleri yaparken bana daha dinç bir akıl veriyor.
Sanat camiasında yakışıklılık ne kadar önemli?
Bu işin vitrini de önemli. Özellikle de pop müzik yapıyorsanız, bu konu biraz daha önem kazanıyor.
Çekmeköylü hayranlarınla müthiş bir organizasyonda buluştun. Nasıl buldun Çekmeköy’ümüzü ve hayranlarını?
Tek kelimeyle harika… Yeşilliği ve düzgün yapılanması ile hemen dikkatleri üzerine çekiyor Çekmeköy. Beni o gün yalnız bırakmayan ve bağrına basan tüm Çekmeköylü sevenlerime teşekkür ediyorum. Allah bu sevgimizi daim etsin.
Son olarak müzikal anlamda en büyük hayalini Çekmeköy2023 okurlarıyla paylaşır mısın?
En büyük hayalim bir dünya bestecisi olabilmek. Tümüyle vatansever duygularla bunu söylüyorum. Bu bir şarkı da olabilir, film müziği de.
Röportaj: Soner KARTAL